Bronşektazi – Dr Ziya Yurt

Bronşektazi

Genel Bakış

Bronşektazi, akciğerlerdeki bronşların — yani hava yollarının — kalıcı ve anormal şekilde genişlemesiyle karakterize kronik bir akciğer hastalığıdır. Bu genişleme, bronş duvarlarının yapısını ve işlevini bozar, özellikle de mukusu dışarı atmakla görevli olan ince tüy benzeri yapıların (silya) zarar görmesine neden olur. Bu durum, mukusun hava yollarında birikmesine yol açar ve bu mukusun temizlenmesini zorlaştırır. Biriken mukus, bakterilerin çoğalması için uygun bir ortam oluşturur ve tekrarlayan enfeksiyonlara neden olur. Her enfeksiyon, bronşlarda daha fazla hasar oluşturur ve hastalığın ilerlemesine katkıda bulunur.

Hastalığın Gelişimi

Sağlıklı bireylerde bronşlar, düzenli şekilde çalışan silyalarla kaplıdır. Bu yapılar, mukusu ve yabancı maddeleri dışarı taşımak için senkronize bir şekilde hareket eder. Ancak bronşlar, sık tekrarlayan enfeksiyonlar ya da kronik tahrişe maruz kaldığında bu silyalar zarar görür ya da işlevini yitirir. Aynı zamanda bronş duvarları elastikiyetini kaybeder, zamanla genişler ve şekilsiz hale gelir. Bu yapısal bozulmalar, mukusun etkili şekilde dışarı atılamamasına yol açar. Hapsolan mukus, bakterilerin çoğalmasına ve yeni enfeksiyonların oluşmasına zemin hazırlar. Böylece hasta, kronik bir iltihap ve enfeksiyon döngüsüne girer.

Nedenleri ve Risk Faktörleri

Bronşektazi hem kazanılmış hem de kalıtsal birçok nedene bağlı olarak gelişebilir. En sık görülen nedenlerden biri, özellikle çocukluk ya da gençlik döneminde geçirilen tekrarlayan ya da ağır akciğer enfeksiyonlarıdır; örneğin zatürre ya da verem gibi hastalıklar. Kalıtsal nedenlerden biri ise kistik fibrozis olup, bu hastalıkta kalın ve yapışkan mukus birikir, enfeksiyonlar artar ve bronşlar tıkanır.

Bağışıklık sisteminde doğuştan ya da sonradan oluşan yetersizlikler, vücudun enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini azaltarak bronşektaziye zemin hazırlayabilir. Bronşların içinde oluşan tümörler ya da solunum yoluna kaçan yabancı cisimler de uzun süreli tıkanıklık yaparak hava yollarında geri dönüşsüz hasara yol açabilir. Ayrıca, kimyasal gazlara veya zararlı dumanlara uzun süreli maruziyet de riski artırabilir. Nadir görülen genetik sendromlar, örneğin silya hareket bozukluğu ile giden Kartagener sendromu da erken yaşta bronşektaziye neden olabilir.


Belirtiler

Bronşektazinin en belirgin belirtisi, yoğun balgamla birlikte seyreden kronik öksürüktür. Bu öksürük genellikle sabahları ya da yattıktan sonra belirginleşir ve uzun sürelidir. Balgam koyu kıvamlı, sarı-yeşil renkli ve bazen kötü kokulu olabilir. Hastalık ilerledikçe, nefes darlığı da yaygın hale gelir, özellikle efor sırasında daha belirgin hissedilir.

Bazı hastalarda hırıltılı solunum veya solunum sırasında duyulan ince çıtırtı sesleri gelişebilir. Tekrarlayan bronşit atakları ya da akciğer enfeksiyonları sık görülür ve çoğu zaman antibiyotik gerektirir. Daha ileri olgularda balgamda kan (hemoptizi) ortaya çıkabilir; bu, hava yollarındaki hassas damarların tahriş olmasına bağlıdır. Uzun süren iltihaplanma ve düşük oksijen seviyeleri, kilo kaybı, yorgunluk, ve çomak parmak (parmak uçlarında genişleme ve tırnaklarda şekil değişikliği) gibi belirtilere yol açabilir.


Tanı

Tanı için klinik değerlendirme ve ileri görüntüleme teknikleri birlikte kullanılır. En güvenilir yöntem, yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (HRCT)’dir. Bu görüntüleme ile bronşların genişlemesi, şekil bozuklukları ve mukus birikimleri ayrıntılı şekilde görülür.

Solunum fonksiyon testleri, hava akımındaki daralmanın derecesini değerlendirmek ve akciğer kapasitesini belirlemek için yapılır. Balgam kültürü, tekrarlayan enfeksiyonlara yol açan bakterileri belirlemek ve uygun antibiyotiği seçmek için önemlidir. Bazı hastalarda, bağışıklık sistemi bozuklukları ya da kistik fibrozis gibi genetik hastalıkları araştırmak amacıyla kan testleri yapılabilir.


Tedavi

Bronşektazi tedavisinin amacı, iltihabı kontrol altına almak, balgam drenajını iyileştirmek ve akciğer fonksiyonunu korumaktır. Tedavi, semptomların şiddetine ve hastanın yanıtına göre; medikal tedaviden girişimsel yöntemlere, oradan da cerrahiye kadar kademeli olarak ilerler.

  • Birinci aşama: Medikal tedavi. Hava akışını kolaylaştırmak için bronkodilatörler, tıkanıklığı azaltmak için balgam söktürücüler ve sık tekrarlayan enfeksiyonlarda antibiyotikler kullanılır. Ayrıca biriken salgıların dışarı atılması için solunum fizyoterapisi uygulanır. Bu tedavi yaklaşımı, hafif veya stabil seyreden vakalar için uygundur ve genellikle düzenli takiplerle birlikte uzun süre devam ettirilir.
  • İkinci aşama: Girişimsel tedavi. Medikal tedaviye yeterli yanıt alınamayan, bronşlarda belirgin tıkanıklık olan ya da balgam drenajı sürekli zor olan durumlarda, aşındırıcı balon işlemi etkili bir seçenek olarak öne çıkar. Bu, bronkoskopi ile yapılan ileri düzey bir tekniktir ve hassas aletlerle hava yolları içeriden temizlenir, daralan bölgeler genişletilir, lifli birikintiler ve yoğun balgam uzaklaştırılır. Böylece akciğerdeki hava akışı yeniden sağlanır. Bu işlem, ileri düzey bronşektazi vakalarında önemli bir dönüm noktası olup, semptomları doğrudan azaltır, antibiyotik kullanımını azaltır ve hastanın günlük solunum kapasitesini iyileştirir. Özellikle planlı aralıklarla tekrarlandığında belirgin sonuçlar verir.
  • Son aşama: Cerrahi tedavi. Eğer genişleme belirli bir akciğer lobuna sınırlıysa ve ilaçlara veya girişimsel yöntemlere rağmen sık tekrarlayan enfeksiyonlara ya da kronik kanamalara neden oluyorsa, etkilenen akciğer bölümünün cerrahi olarak çıkarılması gündeme gelebilir. Bu seçenek yalnızca diğer tüm tedavilere yanıt vermeyen nadir vakalarda değerlendirilir ve karar, akciğer fonksiyonları ile hastalığın yayılımı detaylı olarak incelendikten sonra verilir.

Yaşam Tarzı ve Takip

Bronşektazi ile başa çıkmak için hastanın bilinçli ve aktif şekilde sürece katılması gerekir. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır ve hava kirliliğinden veya solunum yollarını tahriş eden maddelerden kaçınılmalıdır. Bol sıvı tüketimi, mukusun yumuşamasına yardımcı olur ve daha kolay atılmasını sağlar.

Göğüs fizyoterapisine düzenli devam edilmesi ve doktorun verdiği ilaçlara eksiksiz uyulması, hastalığın kontrol altında tutulması açısından kritik öneme sahiptir. Hastanın genel durumuna uygun şekilde düzenli fiziksel aktivite yapılması, hem solunum kaslarını destekler hem de genel iyilik halini artırır.
Göğüs hastalıkları uzmanıyla düzenli kontroller, tedavinin güncellenmesi ve olası komplikasyonların erken fark edilmesi açısından gereklidir.

Doğru bilgi, düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleriyle, bronşektazi hastaları yaşam kalitelerini koruyabilir ve enfeksiyon sıklığını önemli ölçüde azaltabilirler.

WhatsApp